Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yer alan HPV, gerek genel sağlığa gerekse de doğurganlığa olan etkileri ile bilinir. HPV doğurganlık ilişkisi için çok sayıda bilimsel çalışma yapılmış, erkek ve kadınlar için önemli sonuçlara ulaşılmıştır.
HPV (İnsan Papilloma Virüsü) Nedir?
HPV veya bilinen diğer adıyla İnsan Papilloma Virüsü, ağız ve genital bölgelerdeki mukoza zarlarında bulunan epitel hücreleri enfekte eden bir virüstür. Virüsün bulunduğu alanlarla direkt olarak temas etmek, bulaşmaya yol açabilir. En önemli bulaşma nedeni ise korunmasız cinsel ilişkidir.
HPV’nin kendi içerisinde farklı türleri ve tipleri vardır. Bunlardan bazıları ile vücut kendisi mücadele edebilir ve bir tedavi gerekmeksizin, virüsü dışarı atabilir. Ancak önemli kısmı için tedavi gerekir. Zamanında teşhis edilemeyen HPV, kanser başta olmak üzere önemli hastalıklara yol açabilir. Cilt siğilleri, HPV nedeniyle sık görülen rahatsızlıklardan biridir.
HPV, dünya genelindeki en yaygın cinsel hastalıktır. Birçok kişi, bu hastalığa yakalandığının farkında dahi değildir. İlk bulaşma sonrasında etkileri 2-6 ay içinde görülebilir. Bazen de herhangi bir etki görünmez ve kanserle sonuçlanabilir. Servikal kanser (rahim ağzı kanseri), söz konusu virüsün yol açtığı en ölümcül hastalıktır.
HPV ve Doğurganlık Arasındaki İlişki
HPV ile doğurganlık arasında bir ilişki vardır. Bu ilişki, kadın ve erkeklerde farklı şekillerde görülür. Ayrıca tedavi süreci de yine doğurganlık üzerinde etkili olabilir.
HPV, tedavi edilmediğinde farklı hastalıklara yol açabilir. Cinsel yolla bulaşan bu hastalıklar doğurganlığı etkileyebilir ve hatta kısırlığa dahi neden olabilir. Ancak zamanında teşhis edildiğinde ve tedavi edildiğinde, doğurganlığı etkilememesi beklenir.
Nihayetinde her insan özeldir ve benzersiz bir yapıya sahiptir. Bundan dolayı söz konusu virüsün etkileri veya uygulanan tedavi yöntemlerinin herkesi aynı şekilde etkileyeceğini söylemek, doğru olmayabilir. Ancak genel itibariyle, zamanında teşhis ve doğru tedavi ile doğurganlığı etkilemediği ifade edilebilir.
HPV Erkek Doğurganlığını Nasıl Etkiler?
HPV ile erkek doğurganlığı arasındaki ilişkinin tespiti için yapılan bilimsel çalışmalar bulunur. Virüsün olduğu erkeklerin doğurganlıkları azalabilir ve kısırlık ortaya çıkabilir. 2011 yılında gerçekleştirilen araştırmada, virüsün olduğu erkeklerin menisinde de virüs görüldüğü tespit edilmiştir. Bu şekildeki semende bulunan spermin döllemesiyle oluşan gebeliklerde, erken düşük riskinin arttığı saptanmıştır.
HPV, sperm başına bağlanan ve sperm parametrelerini olumsuz olarak etkileyen bir virüstür. Virüs genotiplerinden 6, 11, 16, 18, 31 ve 33’ün sperm hareketliliğini azalttığını ve döllenme yeteneğini kısıtlandığını gösteren çalışmalar vardır.
HPV nedeniyle sperm hareketliliğinin de azaldığı bilinmektedir. 2015 yılında gerçekleştirilen bir diğer araştırmada bu durum kanıtlanmıştır. Sperm hareketliliğinin azalması, erkek doğurganlığının azalması ve kısırlık oluşumuna neden olabilmektedir.
HPV Tedavisi Kadın Doğurganlığını Etkiler Mi?
Öncelikle HPV kaynaklı enfeksiyonların her zaman tedavi gerektirmediği bilinmelidir. Yapılan incelemelerden sonra enfekte olan hücrelerin ve dokuların alınması gerektiğine karar verilirse farklı tedavi yöntemleri kullanılır. Bu tedavi yöntemlerinden öne çıkanlar şu şekildedir:
- Rahim ağzında enfekte olan dokuların çıkarılması için koni biyopsisi yapılır. Buradan alınan parçalar patolojide incelenir ve çıkan sonuca bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri de uygulanabilir.
- Kryoterapi ile normal olmayan dokular dondurulur ve ortadan kaldırılır. Böylece komşu hücreleri ve dokuları etkilemelerini önüne geçilir.
- Loop elektro cerrahi eksizyonu (LEEP) ile normal olmayan hücreler ve dokular vücut dışına çıkarılır.
Kadınlara uygulanan buradaki tedavi yöntemi, rahim ağzını ilgilendirmektedir. Alınan ve çıkarılan dokular, rahimin servikal mukus üretimini etkileyebilir. Bunun haricinde serviks açıklığında daralmalar meydana gelebilir. Dolayısıyla spermin hareket hızının azalması ve yumurtaya ulaşamaması gibi durumlar yaşanabilir.
Uygulanan bazı tedavilerde ise rahim ağzının zayıflaması durumu oluşur. Bu durum, başlangıçta kısırlığa neden olmayacaktır. Ancak oluşan gebeliğin ilerleyen dönemlerinde rahim ağzının genişlemesine ve incelmesine neden olacaktır. Söz konusu durum ise servikal yetmezliğin ortaya çıkmasına yol açabilir.
Buradaki bilgiler ışığında, HPV tedavisinin, kadınlardaki doğurganlığı etkilediği ifade edilebilir. Ancak uygulanacak tedavi yönteminin ve hastalığın hangi dokuları etkilediğinin de önemli olduğu unutulmamalıdır.
HPV Kaynaklı Kanserler Kadın Doğurganlığını Nasıl Etkiler?
HPV virüsü, kadınlarda rahim ağzı kanserine neden olabilir. Oluşan kanserli dokular ve lezyonlar ise gebe kalmayı veya gebeliği sürdürmeyi zorlaştırabilir. Rahim ağzı kanseri tedavisinde, rahim ağzının bir bölümü veya rahimin tamamının çıkarılması gerekebilir. Bu ise kadınlarda kısırlık oluşumuna yol açacaktır.
Kanser, günümüzdeki en ölümcül hastalıklardan biridir. Bu hastalığın tedavisi için kanserli dokuların vücut dışına çıkarılması, bunun ardından ise kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemleri uygulanır. Bu yöntemlerin kısırlık da dahil olmak üzere çok sayıda yan etkisi vardır. Ancak tedavilerde esas olan kanserin tedavisidir ve bunun için diğer etkiler göz ardı edilir.
HPV ve Aşısı Kısırlık Yapar Mı?
HPV, çok ciddi bir virüstür ve kanser dahil ciddi hastalıklara yol açabilir. HPV aşısı, bu virüsten korunmanın en etkili yoludur. Ancak geçmişte bu aşının kısırlığa neden olduğu yönünde bazı görüşler ve inanışlar vardı. Günümüzde ise yapılan bilimsel çalışmalarla, ilgili görüş ve inanışlar çürütülmüştür.
Aşı, kanserli hücrelerin oluşumunu engeller ve böylece doğurganlığın azalmasına izin vermez. Yani geçmişteki yanlış inanışın tam tersi yönde etki gösterir.
Aşının haricinde bu virüsten en iyi korunma yolu, cinsel ilişki sırasında korunmaktır. Böylece riskler büyük ölçüde ortadan kaldırılır ve virüs kaynaklı doğurganlık sorunlarının hiçbiri yaşanmaz.