Gebeliğin gerçekleşmesi için sağlıklı spermlere ve yumurtaya ihtiyaç vardır. Burada sperm sayısı da çok önemlidir. Yeterli sayıda ve hacimde sperm olmadığında, gebelik gerçekleşmez veya gerçekleşme olasılığı çok düşük olur. Peki, gebelik için ne kadar sperm gerekir?

İlişki sonrasında gebeliğin oluşması için spermin hacmi ve sayısı kadar diğer özellikleri de çok önemlidir. Her anlamda sağlıklı olmaları gerekir.

Döllenme Nasıl Gerçekleşir?

Erkekler boşaldıklarında semen veya meni adı verilen sıvıyı dışarı bırakırlar. Bu sıvı içerisinde spermler ve onların yaşamasına imkan veren diğer unsurlar bulunur. Seminal sıvı içerisinde früktoz gibi farklı besinler dahi vardır.

Gebelik için girilen bir ilişki sonrasında semen içerisindeki spermler, vajinadan rahim ağzına ve daha sonra uterusa geçer. Burada kadının yumurtalıkları tarafından üretilen sağlıklı yumurta da vardır. Döllenme burada veya yumurtanın konumuna bağlı olarak tüplerde gerçekleşebilir. Ancak oluşan embriyo nihayetinde rahime gelir ve rahim astarına tutunur. Böylece döllenme ve gebelik gerçekleşmiş olur.

Gebeliğin meydana gelme olasılığı, semen hacmi ile direkt olarak ilgilidir. Sperm sayısı, söz konusu hacimle ilişkilidir. Dölleme için ne kadar sağlıklı sperm olursa, gebelik olasılığı o kadar fazla olur. Tersi durumda ise gebelik şansı azalacak ve erkek kısırlığı denilen durum söz konusu olacaktır.

Gebelik için Ne Kadar Sperme İhtiyaç Vardır?

Gebelik için sadece 1 tane sağlıklı spermin yumurtaya ulaşması ve onu döllemesi yeterlidir. Ancak cinsel ilişkide boşalma sonrasında bırakılan spermlerin yumurtaya ulaşabilmesi için meşakkatli bir yolu aşması gerekir. Bu yolda, spermlerin önemli kısmı ölür veya işlevini kaybeder. Bu yüzden, belli bir sayının üzerinde olması gerekir.

Gebelik için 200 milyon sperme ihtiyaç duyulduğu kabul edilir. Ancak bu rakam, her erkek için aynı değildir. Burada diğer özellikler de devreye girer. Genel itibariyle boşalmada ortalama 39 milyon sperm bırakılıyorsa ve bunlar sağlıklıysa gebelik için yeterli olacaktır. Ancak sayı düşükse, sperm düşüklüğü söz konusu olabilir. Gemini Sperm toplama kiti ile eviniz konfor ve mahremiyetinde sperm sağlığınızı öğrenebilirsiniz.

Bazı erkeklerde meni içerisinde sadece früktoz ve benzeri yapılar vardır. Sperm sayısı ise sıfırdır, yani yoktur. Azospermi olarak ifade edilen bu durum, erkek kısırlığına neden olur.

·      Neden Bu Kadar Fazla Sperme İhtiyaç Var?

Sadece 1 tane sperm dölleme yapacaksa, neden milyonlarca sperme ihtiyaç olduğu sorusu aklınıza gelebilir. Boşalma sırasında bırakılan 200 milyondan fazla sağlıklı spermin sadece 100 bini rahime ulaşır. Yumurtayı döllemeye gidebilenlerin sayısı ise daha azdır.

Boşalma sonrasında yumurtaya kadar olan yol yaklaşık 150 mm’dir. Bu yolun geçilme ve yumurtaya ulaşılma olasılığını artırmak için sayının çok fazla olmasına ihtiyaç vardır. Sayı az olduğunda olasılık düşecektir.

Sağlıklı Bir Erkek Ne Kadar Sperm Üretir?

Spermler, testislerde üretilir ve olgunlaşarak dölleme için hazır hale gelmesi, ortalama 60-70 gün sürer. Bu rakam size biraz şaşırtıcı gelebilir, ancak durum bu şekildedir.

Sağlıklı bir erkekten alınan semen numunesinin en az %50’sinin sağlıklı spermlerden oluşması beklenir. Olgunlaşmamış olanlar da semen içerisinde yer alabilir, ancak bunların dölleme özelliği yoktur.

Sağlıklı 1 mL semen içerisinde 20 milyon sağlıklı spermin olması beklenir. Her boşalmada ortalama 2 mL semen bırakıldığı düşünüldüğünde, sağlıklı bir erkeğin en az 39 milyon sperm üretmesi gerektiği ifade edilebilir. Eğer mL başına olan sayısı 15 milyondan az ise sperm düşüklüğü söz konusu olur ve bu durum oligozospermi olarak isimlendirilir.

Gebelik için Spermin Hangi Özellikleri Önemlidir?

Gebelik için spermin her açıdan istenen özelliklere sahip olması gerekir. Burada sayı ve miktar elbette çok önemlidir. Ancak tek başına yeterli değildir. Gebelik için spermin sahip olması gereken özellikler şu şekildedir:

·      Şekil

Sperm morfolojisi, yani şekli, gebelik için büyük bir öneme sahiptir. Sağlıklı olanlar oval başlı ve uzun kuyruklu bir yapıya sahip olmaları beklenir. Sahip olunan bu şekil, hareket kabiliyetini artırır ve tüplerden gelen yumurtaya kadar ulaşmalarını sağlar.

·      Hareketlilik

Hareketlilik, önemli bir diğer etkendir. Yumurtaya kadar ulaşabilmesi için yeterli hareketliliğe sahip olması gerekir. Hareketlilik, bir anlamda yüzme yeteneği olarak da ifade edilebilir. Semen içerisindeki spermlerin en az %40’nın hareketli olması beklenir. Rakam, bu seviyenin üzerinde ise erkek doğurganlığı ile ilgili bir problem olmadığı kabul edilir.

·      Yaşama Süresi

Boşalma ile dişi üreme sistemine geçen spermler, birkaç gün boyunca hayatta kalırlar. Bu süre sonunda yumurtaya ulaşarak döllenmeyi gerçekleştirmeleri gerekir. Eğer yaşam süreleri, olması gerekenden daha kısa olursa döllenme olasılığı tamamen ortadan kalkacaktır.

 

Sperm Sayısını ve Hacmini Artırma Yolları

Sperm sayısı ve hacmi, gebelik açısından oldukça önemlidir. Eğer bu sayı normalin altındaysa ortada bir sorun var demektir. Ancak sorunun çözümü için her zaman tıbbi müdahale gerekmez. Alacağınız basit önlemlerle bu sorunu aşabilirsiniz. Alınacak önlemler ve uygulanacak yöntemler şu şekildedir:

·      İdeal Kilo

İdeal bir kiloya ve vücut kitle indeksine sahip olan erkekler, obez olanlara kıyasla daha fazla ve daha hareketli spermlere sahiptir. Çocuk sahibi olmak için ideal kilonuza gelmeyi ve burada kalmayı önemsemelisiniz.

·      Sigar ve Alkol Kullanımı

Sigara ve alkol kullanımının zararlı olduğu ve vücudu farklı açılardan olumsuz etkilediği, bilinen bir durumdur. Araştırmalar, sigara kullanımının, sperm sayısını düşürücü etki gösterdiğini ortaya koymaktadır.

·      Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı beslenme, sperm sayısı ve hareketliliğini direkt olarak etkiler. Diyetinizde C ve D vitaminin olması sperm kalitesi ve bunu sağlayan testosteron hormonu seviyesi açısından önemlidir. Ayrıca diğer vitamin ve minerallerin de bu sürece yine olumlu katkı yaptığı bilinir.

·      Toksinlere Maruz Kalma

Radyasyon, ağır metaller ve farklı kimyasallara maruz kalma vücudun genel işleyişine zarar verir. Ayrıca dar pantolon giymenin ve kucağınızda sürekli laptopla çalışmanın da benzer etkilere neden olabileceğini gösteren farklı araştırmalar vardır.