Azospermi Nedir?
Azospermi, bir erkeğin menisinde ölçülebilir derecede sperm bulunmaması şeklinde ifade edilebilir. Erkeklerin yaklaşık %1’i bu durum ile karşılaşırken, kısırlık problemi yaşayan erkeklerde ise bu oran %10 ile %15 civarındadır. Semen analizi yapıldığında canlı sperm hücrelerinin elde edilemediği görülür. Bu bölgede yalnızca prostat sıvıları yer alır. Bu durum, baba olmak isteyen erkeklerin önündeki en büyük engellerden bir tanesidir. Azospermi tedavileri, bu engelleri aşmak amacı ile sıkça tercih edilir. Teknolojinin hızla gelişmesi, yenilikçi tedavi yöntemlerini de beraberinde getirir. Azospermi nedir? sorusunun cevabı ise bu şekilde özetlenebilir.
Azospermi, farklı gruplarda incelenir. Alanından uzman hekimlerden destek alındığında tanı ve tedavi süreci hemen başlar. Bu konuda atılan her adım, hastalığı kolay bir şekilde yenmenize yardımcı olur. Böylece yaşam kalitenizi artırabilir, çocuk sahibi olma hayali kurabilirsiniz.
Azospermi Çeşitleri Nelerdir?
Azospermi hastaları genel olarak iki farklı türde yer alır. Bu türler; tıkanıklığa bağlı olan (Obstrüktif) ve tıkanıklığa bağlı olmayan (Nonobstrüktif) azospermi olarak adlandırılır. Yapılan pek çok araştırmaya göre azospermilerin %40’ı tıkanıklığa bağlı iken %60’ı ise tıkanıklığa bağlı değildir. Hastanın hangi kategoride yer aldığı tespit edildikten sonra doğru tedavi yöntemi uygulanmaya başlar.
Tıkanıklığa Bağlı Olan (Obstrüktif) Azospermi
Obstrüktif azospermi, tıkanıklığa bağlı olan tür olarak bilinir. Bu türde, spermin çıkmasını engelleyen bir fiziksel sorun mevcuttur. Tedaviye yanıt oranı genel olarak çok yüksektir. Bu duruma olanak veren sebep, tıkanıklığın neden olduğu durumların belli olmasıdır. Bu türün cerrahi müdahalesi hassas bir şekilde yapılır. Dar ve tıkanık olan bölge açılarak düzeltme işlemleri tamamlanır. Böylece sperm çıkışı ideal seviyeye getirilir. Bunun dışında sperm miktarı gebelik için yeterli olmayabilir. Bu tür durumlarda tüp bebek tedavisine başvurmak en iyi seçeneklerden bir tanesidir.
Spermlerin geçtiği kanallar son derece ince ve hassas olduğundan tekrar daralma ve tıkanma durumu gerçekleşebilir. Tıkanıklığa bağlı olan azospermi tedavisi öncesinde testis muayenesi, ultrason, genetik ve hormon testleri istenir. Doğru tanı ve tedavi için bu testlerin önemi son derece büyüktür.
Tıkanıklığa Bağlı Olmayan (Nonobstrüktif) Azospermi
Nonobstrüktif azospermi, tıkanıklığa bağlı olmayan tür olarak ifade edilir. Bu türde temelde yatan neden tam olarak belli değildir. Bu sebeple kişi, uygulanan yöntemlerin bazılarına cevap verirken bazılarına vermeyebilir.
Tıkanıklığa bağlı olmayan bu durumun pek çok sebebi olabilir. Bu tip hastaların çocuk sahibi olması, cerrahi işlemlerden geçer. Öncelikle testise iğne ile girilir ve sperm arama işlemi başlar. Bulunmadığı takdirde biyopsi ile testisin pek çok bölgesinden tübül alınır. Sperm bulunduğunda mikroenjeksiyon uygulaması yapılır. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarının genetik test yaptırması tavsiye edilir. Bu tip hastalarda genetik rahatsızlıklar oldukça yaygındır.
Azospermi Belirtileri Nelerdir?
Azospermi belirtileri arasında genellikle gözle görülür bir durum mevcut değildir. Yine de bu durumdan şüphelenen kişiler, sperm testi yaptırarak üreme sağlığı hakkında bilgi alabilir. Bu konuda sizlere yardımcı olan Geminilab, sperm testlerinde kolay ve pratik çözümler sunar. Hastane odalarında test vermek yerine evinizin konforunda sperm testi yapabilirsiniz. Aynı zamanda oturduğunuz yerden sonuçlara ulaşabilir, alanında uzman doktorlarımızla online olarak görüşebilirsiniz.
Sıkça karşılaşılmasa da azospermi belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
- Cinsel isteksizlik
- Penisteki ereksiyon miktarının ve süresinin düşüklüğü
- Testislerin etrafında şişlik, beze ya da rahatsızlık hissi
- Yüz ve vücut kıllarında gözle görülür azalma
Bu tip belirtiler mevcut değilse; ancak yine de bu durumdan şüpheleniyorsanız meni analizi yaptırabilirsiniz. Fiziksel muayenenin yanı sıra doktorunuzun konu ile ilgili öğrenmek istediği bilgiler aşağıdaki gibi sıralanır;
- Doğurganlık geçmişi
- Aile geçmişi (Benzer sorunları yaşayan bireyler var ise)
- Çocukken geçirilen hastalıklar
- Varsa üreme sisteminde geçirilen cerrahi müdahaleler
- İdrar yolu ya da cinsel yolla bulaşan enfeksiyon geçmişi
- Varsa radyasyon ve kemoterapi geçmişi
- Madde ya da alkol bağımlılığı
- Yakın zamanda yüksek derece sıcaklığa maruz kalmak
- İlaç kullanımı
Azospermi Tanısı Nasıl Konulur?
Azospermi tanısında fiziksel muayene her zaman yeterli olmayabilir. Aşağıdaki araçlar, azospermi tanısının konulmasında büyük bir rol oynar;
- Hormon seviyesini ve genetik yatkınlıkları belirleyen kan testi
- Üreme sistemini görüntülemek üzere ultrason
- Bezlerin çalışma mekanizmalarını incelemek üzere beyin taraması
- Sperm üretimini gözlemlemek amacı ile biyopsi işlemi
Yukarıdaki işlemler sayesinde tedavi süreci kısa sürede başlayabilir. Bu işlemlere ve detaylarına göz atabilirsiniz;
Spermiyogram tekrarı
Spermiyogram, halk arasında sperm testi olarak bilinir. Sperm sayısı ve şeklini belirleyen yöntemlerden bir tanesidir. Aynı zamanda spermin kanallarda ilerleyip ilerlemediğini de tespit eder. Sperm testi sonucunda normal şekle ve miktara sahip spermler mevcut ise, üreme kabiliyetinin yüksek olduğunu gösterir. Bunun yanı sıra düşük sperm sayısına sahip kişilerde de üreme yeteneği mevcuttur. Test sonucunda sperm mevcut değilse, bu durum kanalların tıkalı olduğuna işaret eder. Azospermi adı verilen hastalık, sperm testi ile kolayca belirlenebilir.
Hormon analizleri
Kan ya da idrar tahlili ile hormon analizi yaptırmak mümkündür. Testislerin sperm üretebilmesi için gonadotropin adı verilen ve hipofiz bezinin ön lobundan salgılanan hormona ihtiyaç vardır. Bu hormonun az salgılandığı ya da hiç salgılanmadığı durumlarda sperm üretimi etkilenir. Bu tip durumların kontrolü için hekiminizin tavsiye ettiği hormon analizlerini yaptırmanız gerekir. Böylece azospermiye sebep olan hormonal bozuklukların tetkik ve tedavisine başlanır.
Genetik incelemeler
Erkeklerde azospermi genetik faktörlere de bağlı olarak gelişebilir. Özellikle tıkanıklığa bağlı olmayan (nonobstrüktif) azospermiye sahip kişilerde bu durum sıkça görülür. Genetik faktörleri incelemek amacı ile test yaptırabilir, bu sorunun kaynağını kolayca öğrenebilirsiniz.
Testis ultrasonu
Fiziksel muayenenin ardından tanı kesinliği için testis ultrasonuna ihtiyaç duyulur. Kısa ve acısız olan bu işlemde ekran üzerinden tüm üreme sistemi görülür. Bu yöntem sayesinde testisteki kan akışı, enfeksiyon, tümör ve içi sıvı dolu kistler başta olmak üzere pek çok durum gözlenir. Azospermi hastalığını bu adımları takip ederek belirlemek mümkündür. Özellikle erken tanı aşamasında pek çok rahatsızlık kolayca giderilebilir.
Azosperminin Nedenleri Nelerdir?
Azospermi nedenleri pek çok faktöre bağlı olarak değişebilir. Üreme ile ilgili tüm fonksiyonlar sperm üzerinde toplanır. Spermin de üretim merkezi testislerdir. Testisler tek başına azospermiye sebep olmaz. Bununla birlikte pek çok faktör, hastalığın gelişmesinde büyük bir rol oynar. Azospermi sebepleri 3 farklı grupta incelenir ve aşağıdaki gibi sıralanır;
Pre-testiküler sebepler
Testislerden önce üreme ile ilgili oluşan bozuklukları ifade eder. Endokrin bozuklukları pre-testiküler sebeplere verilen en iyi örnekler arasındadır. Beyindeki hipofiz bezleri, üremeyi tetikleyen hormonlar salgılayarak testislerdeki hücreleri uyarır. Bu bölgede yaşanan bozukluklar, hücrelerin uyarılmasını azaltarak sperm oluşumunu etkiler. Böylece azospermi durumu ortaya çıkar.
Testiküler sebepler
Testis, üreme faaliyetlerinde büyük bir rol oynar. Spermleri çevreleyerek onları dış etkenlere karşı korur. Testislerde doğuştan ya da sonradan oluşan durumlar, spermi de doğrudan etkiler. Böylece azospermi kendini göstermeye başlar. Bu duruma örnek olarak inmemiş testis hastalığı verilebilir. Çocukluk çağında görülen bu durum, testislerin gelişimini engelleyerek sperm üretimini durdurur. Bunun yanı sıra sonradan oluşan durumlar da azospermiyi tetikler.
Testiküler azosperminin sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
- Testislerin hiç olmaması
- Testislerin ilgili kanallara inmemiş olması
- Testislerin sperm üretmemesi
- Testislerin sağlıklı ve olgun sperm üretmemesi
Testiküler azospermiye sebep olan diğer nedenler aşağıdaki gibi sıralanır;
- Geç ergenlik diliminde kabakulak geçirmek
- Bazı bölgelerde yer alan tümörler
- Uzun süre radyasyona maruz kalmak
- Şeker hastalığı
- Cerrahi operasyonlar
- Kemoterapi ilaçları
- Vücut geliştirme ilaçları
- Varikosel hastalığı
- Travma
Post-testiküler sebepler
Bu tür, testisten sonraki faktörleri ifade eder. Daha anlaşılır bir anlatımla, spermin taşınmasını ve kanallardan dışarı çıkmasını sağlayan kısımlardaki bozukluğu ele alır. Tıkanma olarak bilinen bu durum enfeksiyon, kist ya da yaralanma gibi sebepler sonucu ortaya çıkabilir. Doğuştan gelen sorunlar da tıkanma faktörünü destekleyen durumlar arasındadır.
Azospermi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Azosperminin sebepleri öğrenildiğinde tedavi süreci son derece basittir. Hastalık damar tıkanıklığı nedeniyle oluşuyorsa, cerrahi müdahale ile bu işlem kolayca tamamlanır. Sebep düşük hormon üretimi ise çeşitli hormon tedavilerine başlanır. Teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte tedavi süreçlerinde yenilikçi adımlar uygulanır. Bun
adımlar arasında Mikro TESE ve Rosi gibi pek çok işlem yer alır.
Mikro – TESE
Mikro TESE işlemi, semende hiç sperm hücresi bulunmayan hastaların tedavisinde kullanılır. Genel anestezi altında yapılan işlemde ilk olarak testis açılır. Sperm kanalları görüntülenir ve uygun spermler aranır. Bu yöntem ile hastaların çoğundan sperm elde edilir. Sperm bulana kadar devam edilen ameliyat genellikle 2 saat sürer.
İşlem mikroskoplar aracılığı ile devam eder. Bu süreçte testis kanalları 20- 25 kat civarında büyüterek her detayı görüntülenir. Böylece sperm arayışında büyük bir kolaylık sağlanır. Sperm bulunduğu takdirde laboratuvara gönderilerek kullanıma uygun hâle getirilir. Tüp bebek tedavisi düşünen çiftlerde herhangi bir sorun olmadan kullanılır. Cerrahi işlem öncesinde kanama ve enfeksiyon riski ile ilgili hekiminizden bilgi alabilirsiniz.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi mikro TESE ameliyatlarında da enfeksiyon, ağrı ve kanama riskleri mevcuttur. Bu tür durumların önüne geçmek için aşağıdaki maddelere dikkat etmek gerekir. Aynı zamanda tüm kriterlerin doktor kontrolünde yapılması tavsiye edilir.
- Ameliyat sonrasında buz uygulaması
- Hastanın yeteri kadar dinlenmeden hareket etmemesi
- Testislerin yukarıda tutulması
- Vücudu saran fakat sıkmayan iç çamaşırların tercih edilmesi
- Antibiyotik kullanılması
Rosi
Teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte azospermi sebebi ile çocuk sahibi olamayan çiftlere pek çok kolaylık sağlanır. Yenilikçi yöntemlerden biri olan Rosi, pek çok tedaviye yanıt vermeyen kişilerin tercihi hâline gelir. Bu yöntem, Round Spermatid Enjeksiyonu olarak bilinir. Azospermi teşhisi konulan erkeklerin sıkça tercih ettiği tedavidir.
Azospermiye sahip kişilerde olgun sperm hücresi yer almaz. Bu sebeple mikro TESE yöntemi ile sperm dokuları aranır. Bu yöntem sonucunda henüz olgunlaşmayan yuvarlak spermatid sperm hücreleri kolayca elde edilir. Normal şartlarda döllenme imkânı bulunmayan bu hücreler, çeşitli testlerden geçerek ideal formunu alır. Döllenme işlemlerine başlayarak elde edilen embriyolar yumurtaya transfer edilir.
Bu yöntemin klasik tüp bebek tekniği ile farkı da oldukça basittir. Tüp bebek tedavisi, erkekten meni örneği alınarak başlar. Bu örnek içerisinde olgun ve sağlıklı sperm hücreleri toplanarak yumurta içerisine verilir. Rosi tedavisinde ise meni içerisinde hiçbir sperm izine rastlanmaz. Böyle bir durumda tüp bebek tekniğinin uygulanmaması gerekir. TESE ile elde edilen dokulardan, Rosi yöntemi sayesinde yuvarlak hücreler ayıklanır. Bu hücreler, laboratuvar ortamında yapılan işlemler tamamlanarak yumurta içerisine verilir. Toplanan sperm hücrelerinin olgunlaştırılması şeklinde özetlenen tedavi yöntemi, çiftlerin bebek sahibi olma hayallerinin gerçeğe dönüşmesini mümkün kılabilir.